Vücudumuzun 2/3 sini oluşturan su, yaşamsal faaliyetlerimizi devam ettirebilmek için büyük önem taşımaktadır. Metabolizmamız suyu depolayamadığı için kaybolan su miktarını sürekli olarak yerine koymamız gerekir. Vücudun su gereksinimi yaşa, cinsiyete, vücut ağırlığına veya yapılan fiziksel aktivite durumuna göre değişmekle birlikte sedanter bir birey için ortalama 2 litre günlük tüketmemiz gereken su miktarıdır.
Su; beyin fonksiyonlarını yerine getirmesinde, vücut sıcaklığı seviyesinin düzenlenmesinde, vücuttaki toksinlerin atılmasında, besin ve oksijeni hücrelerimize taşımakta, gıdaların sindirimine yardımcı olarak metabolizmanın daha iyi çalışmasında, vücut nemini dengede tutarak cildin genç, pürüzsüz ve sağlıklı olmasını sağlamakta, konsantrasyon kaybını önlemede, kalbi korumada ve barsak hareketlerine destek vererek kabızlığın önlenmesinde büyük önem taşıyarak fayda sağlamaktadır.
Günümüzde yanlış bir bilgilenme sonucu olarak çay, kahve, kola, meyveli içecekler su yerine tüketilmektedirler. Fakat bu içeceklerin diüretik özelliği olduğundan vücuttaki suyun atılmasına yol açarlar. Bu nedenle bu gibi içecekler asla su yerine tüketilmemelidirler.
Obezite ameliyatları sonrası ilk dönemde su içme miktarımız düşmekle birlikte, ilk ay 1 litre su günlük tüketiyor olmalı ve bunu günlük 2 litreye çıkacak şekilde arttırmayı hedeflemeliyiz. Sıvı eksikliğine bağlı halsizlik, konstipasyon gibi şikayetlerimizi de böylelikle giderebiliriz.
Sağlığımız için su içmenin önemini göz ardı etmeden mutlaka alışkanlık haline getirmeliyiz. Sağlıklı günler için haydi su içelim.
Diyetisyen Nur Çelik
Bir yanıt yazın